Profesör Zeynep’in Renkli Bulutu

Profesör Zeynep’in Renkli Bulutu

Profesör Zeynep, gökyüzünde süzülen bir kütüphanede çalışan bir doktordu. Burası sıradan bir kütüphane değildi; kitaplar uçuyor, kelimeler havada dans ediyordu. Profesör Zeynep ise yanakları kıpkırmızı, gözlerinde parlayan bir enerjiyle her gün maceralar yaşıyordu.

Bir gün, kütüphanenin köşesinde tuhaf bir makine gördü. Üzerinde ‘Gökkuşağı Makinesi’ yazıyordu. Makine, dokunulduğunda ‘Zıkk!’ diye bir ses çıkardı. Profesör Zeynep, makineyi incelerken birden büyük bir ışık patlaması oldu ve gökkuşağı renkleri etrafa yayıldı.

“Vay canına!” dedi Profesör Zeynep. “Bu renkler bir bulut gibi havada asılı kalıyor!”

Makine, gökyüzüne dev bir renk bulutu gönderiyordu. Ancak bu bulut, sadece güzel değil, aynı zamanda biraz yaramazdı. Renkler birbirine karışıyor, şekiller oluşturuyordu. Profesör Zeynep, “Acaba bunu nasıl kontrol edebilirim?” diye düşündü.

O sırada, kütüphanenin maskotu olan küçük bir kirpi, Tarçın, yanına geldi. “Belki de onu müzikle kontrol edebilirsin, Zeynep!” dedi.

Profesör Zeynep, hemen küçük bir flüt çıkardı ve bir melodi çalmaya başladı. Renk bulutu, müziğe uyum sağlayarak dans etmeye başladı. Mavi, yeşil, sarı… Hepsi uyum içinde hareket ediyordu. Tarçın, “İşte bu! Artık renk bulutumuz bir sanat eseri!” diye sevinçle bağırdı.

Profesör Zeynep, “Bu bulut, insanlara gökkuşağının büyüsünü hatırlatacak,” dedi. O günden sonra, gökyüzündeki renk bulutu herkesin yüzünü güldürdü.

Ve böylece, Profesör Zeynep’in Renkli Bulutu, dünyayı biraz daha neşeli bir yer haline getirdi.