Minik Tavşan ve Ormanın Sesi

Minik Tavşan ve Ormanın Sesi

Bir varmış bir yokmuş, uzaklarda bir ormanda minik bir tavşan yaşarmış. Adı Pamuk’muş. Pamuk, beyaz tüyleri ve uzun kulaklarıyla ormanda herkesin sevdiği bir dostmuş. Bir gün ormanda yürürken bir ses duymuş. “Huhuhu…” diye bir ağlama sesi geliyormuş.

“Kim ağlıyor acaba?” diye merak etmiş Pamuk. Sesin geldiği yöne doğru koşmuş. Ağaçların arasında minik bir sincap görmüş. Adı Tıkır’mış. Tıkır, bir dalı kırmış ve düşerken ayağını incitmiş. “Huhuhu…” diye ağlıyormuş.

“Merhaba Tıkır!” dedi Pamuk. “Neden ağlıyorsun?”

“Daldan düştüm ve ayağım çok acıyor,” dedi Tıkır.

Pamuk hemen yanına oturdu ve “Endişelenme, sana yardım edeceğim.” dedi. Yumuşak tüyleriyle Tıkır’ın ayağını okşadı. Sonra etraftan bazı bitkiler topladı ve yaraya koydu. “İşte, şimdi daha iyi olacaksın.” dedi.

O sırada bir gürültü duyuldu. “Şırak şırak!” diye sesler geliyordu. Kısa süre sonra ormanın neşeli kuşu Cıvıl, yanlarına geldi. “Ne oldu burada?” diye sordu Cıvıl.

Pamuk durumu anlattı. Cıvıl hemen “Ben de yardım edeyim!” dedi ve cıvıldayarak Tıkır’ı neşelendirmeye başladı. Sonra hep birlikte bir plan yaptılar. Cıvıl, Tıkır’ın evine kadar uçarak yolu gösterdi. Pamuk da Tıkır’ı sırtında taşıdı.

Nihayet Tıkır’ın evine vardılar. Tıkır, “Siz olmasaydınız ne yapardım bilmiyorum. Çok teşekkür ederim!” dedi.

Pamuk gülümsedi. “Arkadaşlar her zaman birbirine yardım eder. Bu, ormanın kuralıdır!” dedi.

Hep birlikte güldüler ve o gün ormanın sıcaklığını hissettiler. Artık Tıkır’ın ayağı iyileşmişti ve orman tekrar neşeyle dolmuştu.

O günden sonra Pamuk, Tıkır ve Cıvıl her zaman birbirlerine destek oldular. Çünkü biliyorlardı ki, arkadaşlık her şeyden kıymetliydi.