Bulutlar Üstü Melodi

Bulutlar Üstü Melodi

Bulut Krallığı, parlak mavi gökyüzünün üzerinde yüzen muhteşem bir yerdi. Burada her şey pamuk gibi yumuşak bulutların üstünde duruyordu. Ancak bugün, krallık garip bir sessizliğe bürünmüştü. Normalde her yerde çalan neşeli müzik yok olmuştu.

Kraliyet dedektifi Tüylü Kanca, bilge bir tavşandı. Büyük kulaklarıyla en ufak sesleri bile duyabiliyordu. ‘Bir şeyler ters gidiyor,’ dedi kendine. ‘Bulutların şarkısı nerede?’

Tüylü Kanca, yardımcısı Zıpırkanat’ı yanına çağırdı. Zıpırkanat, renkli kanatlarıyla uçan bir kelebekti ve her zaman eğlenceli fikirlerle doluydu. ‘Hadi Bulut Bahçesi’ne gidelim,’ dedi Zıpırkanat. ‘Belki orada bir ipucu buluruz.’

Bulut Bahçesi, dev gökkuşağı ağaçları ve şeker şelaleleriyle doluydu. Ancak bugün hiçbir şey hareket etmiyordu. Bir anda, Tüylü Kanca kulaklarını dikti. ‘Şu sesi duyuyor musun?’ dedi. ‘Tık tık.. tık tık..’ Ses, bahçenin derinliklerinden geliyordu.

İkili sesin peşinden gitti ve gördükleri karşısında şaşkına döndü. Küçük bir kırlangıç, dev bir bulut piyanonun üzerinde tünemişti. ‘Benim adım Miniknot,’ dedi kırlangıç. ‘Piaynın tuşlarını tamir etmeye çalışıyorum ama tek başıma yapamam.’

Tüylü Kanca ve Zıpırkanat hemen işe koyuldu. Tüylü Kanca kulaklarıyla piyanonun seslerini ayarlarken, Zıpırkanat kanatlarıyla toz bulutlarını temizledi. Miniknot da gagağıyla gevşek tuşları yerine oturttu.

Sonunda, piyano tekrar çalmaya başladı. ‘Ding ding dong!’ Bulut Krallığı’nın melodisi geri dönmüştü. Herkes neşeyle dans etmeye başladı. ‘Teşekkürler, dedektifler!’ diye seslendi Miniknot. ‘Artık Bulutların Şarkısı hiç susmayacak!’