Ayıcık ile Küçük Yıldız

Ayıcık ile Küçük Yıldız

Bir zamanlar, ormanın derinliklerinde mutlu bir ayıcık yaşardı. Yumuşacık tüyleri ve kocaman, siyah gözleri vardı. Her gece uyumadan önce penceresinden gökyüzüne bakar, yıldızlarla sohbet ederdi.

Bir gece, küçük bir yıldız yanıp sönerek ayıcığın penceresine yaklaştı. “Tak tak!” diye seslendi yıldız. “Ben küçük yıldız. Kayboldum, evime dönemiyorum.”

“Merak etme,” dedi ayıcık. “Seni evine götürmek için sihirli ormana gidelim. Orada her şey mümkün!”

Küçük yıldız sevinçle parladı. “Çok teşekkürler, ayıcık! Şu anda mavi bir elma gibi parlıyorum!”

Ertesi sabah, sihirli ormana doğru yola çıktılar. Yolda tavşan dostlarıyla karşılaştılar. Tavşan, “Hoppala! Nereye gidiyorsunuz?” diye sordu.

“Küçük yıldızı evine götürüyoruz,” dedi ayıcık. “Bize katılmak ister misin?”

“Tabii ki!” diye zıpladı tavşan. “Haydi, hadi, hızlı gidelim!”

Yolculuk boyunca güldüler, şarkılar söylediler ve yeni arkadaşlar edindiler. Sonunda sihirli ormana ulaştıklarında, yıldızlı bir gökkuşağı karşıladı onları. Gökyüzü parlak yıldızlarla doldu ve küçük yıldızın ailesi onu kocaman bir sarılmaya aldı.

“Seni özledik!” dedi yıldız ailesi.

Küçük yıldız gözlerinden mutluluk yaşları akarak, “Teşekkürler ayıcık,” dedi. “Sana sihirli bir öpücük veriyorum. Artık ne zaman gökyüzüne baksan, beni orada bulacaksın.”

O gece, ayıcık evine döndüğünde penceresinden yıldızlı gökyüzüne baktı. Küçük yıldız orada, göz kırparak ona gülümsüyordu ve ayıcık bunun en güzel macerası olduğunu düşündü.